The Grand Budapest Hotel, Wes Anderson tarafından yazılan ve yönetilen 2014 yapımı bir komedi-drama filmidir. Film, Stefan Zweig'ın eserlerinden esinlenilerek yazılmıştır ve Ralph Fiennes, Tony Revolori, F. Murray Abraham, Adrien Brody, Willem Dafoe, Jeff Goldblum, Jude Law, Bill Murray, Edward Norton, Saoirse Ronan, Tilda Swinton, Léa Seydoux, Owen Wilson ve Mathieu Amalric gibi geniş bir oyuncu kadrosuna sahiptir.
Film, kurgusal Zubrowka Cumhuriyeti'nde, 20. yüzyılın başlarında geçmektedir. Hikaye, ünlü Grand Budapest Hotel'in efsanevi konsiyerji Gustave H. ve genç lobi asistanı Zero Moustafa'nın maceralarını anlatır. Gustave H., zengin bir dul olan Madame D.'nin ölümünden sonra çalınan paha biçilmez bir Rönesans tablosu nedeniyle cinayetle suçlanır. Gustave H. ve Zero, masumiyetlerini kanıtlamak, tabloyu geri almak ve varisler arasındaki entrikaları çözmek için tehlikeli bir maceraya atılırlar.
Film, üç farklı zaman diliminde iç içe geçmiş hikayelerden oluşur:
1968: Yaşlı Zero Moustafa (F. Murray Abraham), Grand Budapest Hotel'in sahibi olarak, genç bir yazara (Jude Law) oteldeki hayat hikayesini anlatır.
1932: Genç Zero Moustafa (Tony Revolori), Grand Budapest Hotel'de lobi asistanı olarak çalışmaya başlar ve efsanevi konsiyerj Gustave H.'nin (Ralph Fiennes) himayesine girer. Gustave H., zengin bir dul olan Madame D. (Tilda Swinton) ile yakın bir ilişki içindedir. Madame D.'nin ani ölümü üzerine, Gustave H. şüpheli durumdadır ve Madame D.'nin vasiyetinde ona miras bıraktığı paha biçilmez bir tabloyu çalmakla suçlanır.
Film İçindeki Hikaye: Gustave H. ve Zero, cinayetten aklanmak ve tabloyu geri almak için kaçarlar. Peşlerinde, Madame D.'nin acımasız oğlu Dimitri (Adrien Brody) ve kiralık katili J.G. Jopling (Willem Dafoe) vardır. Bu kaçış sırasında, Gustave H. ve Zero birçok tehlikeyle karşılaşır ve tuhaf olaylar yaşarlar. Hapse girerler, silahlı çatışmalara karışırlar ve gizli bir konsiyerj topluluğunun (Society of the Crossed Keys) yardımını alırlar.
Wes Anderson, Stefan Zweig'ın eserlerinden ve özellikle "The World of Yesterday" adlı otobiyografisinden ilham almıştır. Filmin görsel tarzı, özellikle Max Ophüls ve Ernst Lubitsch gibi yönetmenlerin filmlerinden etkilenmiştir. Film, Almanya'da çekilmiştir ve çeşitli mekanlar kullanılmıştır.
"The Grand Budapest Hotel", eleştirmenler tarafından büyük beğeni toplamıştır. Wes Anderson'ın yönetmenliği, oyuncu kadrosunun performansı, senaryo, görsel tasarım ve müzik övgüyle karşılanmıştır. Film, birçok ödül kazanmıştır, bunlar arasında 87. Akademi Ödülleri'nde En İyi Kostüm Tasarımı, En İyi Yapım Tasarımı, En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı ve En İyi Özgün Müzik ödülleri bulunmaktadır. Ayrıca, En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Özgün Senaryo dallarında da aday gösterilmiştir. Altın Küre ödüllerinde En İyi Müzikal veya Komedi Film ödülünü kazanmıştır.
"The Grand Budapest Hotel", Wes Anderson'ın en başarılı filmlerinden biri olarak kabul edilir ve yönetmenin kendine özgü tarzının en iyi örneklerinden birini sunar. Film, sinemada görsel estetik, karakter gelişimi ve hikaye anlatımı açısından önemli bir etki yaratmıştır. Ayrıca, turizm sektöründe de etkili olmuş ve filmin geçtiği kurgusal mekanlara benzer otellerin popülaritesini artırmıştır.